4 Ocak 2020 Cumartesi

Şintoizm (Tanrı'ların Yolu)


Görüntünün olası içeriği: okyanus, gökyüzü, açık hava ve doğa


Şintoizm (Tanrı'ların Yolu)
Japonların milli dini olan Şintoizm Japoncada karşılığı Kami-Nomiçi olup “Tanrı'ların yolu” demektir. Şintoizmin herhangi bir kurucusu yoktur. Şintoizmin geçirdiği safhalar üç devrede incelenir.
Bunlar,
a) mitolojik dönemlerde başlayan ve Budizm’in Japonya’ya girişine kadar devam eden dönem,
b) Budizm, Şintoizm mücadelesinin kızıştığı 9. yüzyıla kadar süren dönem,
c) Şintoizmle Budizm’in birbirinden ayrıldığı, 1192’den 1868 reformuna kadar devam eden dönemdir.
Şintoizm milli bir din olup diğer dinlere karşı hoşgörülü bir dindir.
İki temel özelliği a) Milli bir din olması,
b) Tabiata bağlanmaya önem vermesidir.
Şintoizmde ruh veya Tanrı için “kami” kelimesi kullanılır. Ruhun ölümden sonra yaşadığına inanılır. Ölüler yaşayanlara muhtaçtır. Kendilerine ikram yapıldığı, mezarın üzerine yiyecek, içecek, eşya vs. konulduğu sürece mesut olurlar.
Ailenin, köyün, klanın ve imparatorun atalarının ruhları en başta gelen ruhlardır. İmparator Güneş ilahesinin torunudur. Genellikle Japonlar dünyanın iyi ve kötü ruhlarla dolu olduğuna inanırlar. Şintoizmde ibadet tapınak ve evde yapılabilir. Japonya’da yüzbinin üzerinde mabet olduğu söylenmektedir. Mabetlerde genellikle eskiliği açısından değerli olan ayna, kılıç, mücevherli taş ve Amatarasu’nun heykeli bulunur.
Japonların ibadet şekilleri çok sade ve basittir. İbadet etmek isteyen kişi mabede gider, elini, yüzünü ve ayaklarını yıkar. Mabetteki diz çöker. ibadetini tamamlar ve dışarı çıkar. Eskiden ibadette kurban bulunmasına rağmen, günümüzde rastlanmamaktadır. İbadet için temizliğe çok önem veren Japonlar bunu ihmal etmeyi büyük günah sayarlar.
İbadeti rahipler idare eder. Özel öğretimlerle yetiştirilirler.
Evlenme törenleri mabetlerin bitişiğindeki evlenme salonlarında rahipler tarafından icra edilir. Cenaze törenlerini ise Budist rahipler yönetir. Bu anlayış bir Japon tarafından “Biz Şintoist doğar, Budist ölürüz” şeklinde kabul edilir.
Onlara göre “Aile bir dindir, aile ocağı ise tapınaktır.” Ölülere karşı görevini yapan insan, yaşayanlara karşı olan vazifelerini de yerine getirmiş olur. Çok eski zamanlardan kalma duaları ve sıhri formülleri ezbere okumak, hediyeler takdim etmek Japonların bugünde vazgeçemedikleri davranışlardandır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder