17 Ocak 2020 Cuma









Ersin Çelik'in haberi - Kabil
Bir zamanlar dünyanın en eski tarih eserlerine sahipken, geçirdiği savaşlar ve iç karışıklar sürecinde birçok kere yağmalanan Afganistan’daki Kabil Milli Müzesi geçtiğimiz yıl yeniden ziyarete açıldı.
Afganistan’ın 50 bin yıllık geçmişi olduğu varsayımının dayandırıldığı önemli kalıntıları barındıran müze, özellikle 30 yıldan fazla süren iç savaş döneminde yağmalanmış ve içindeki eserleri çalınmış, satılmış veya dünyanın çeşitli bölgelerine kaçırılmıştı.
Çok önemli eserlerinin yüzde 70’e yakını kaybeden kabil Milli Müzesi’nde yine de binlerce yıllık tarih öncesine ışık tutan eserleri görmek mümkün. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın bir grup gazeteciyle Afganistan’ın başkenti Kabil’e düzenlediği programa katılan Haber 7 Editörü Ersin Çelik, Kabil Milli Müzesi’nde 5 bin yıl öncesinin Budist ve Kâfiristan’daki ‘kafirler’in atalarına ait tahta heykelleri, alınan özel izinle fotoğraflayıp, yetkilerden bilgi aldı.
Budist ve Müslüman toplumların geçmişlerine yönelik önemli bilgilere sahip olunmasını sağlayan, yağmadan kurtarılmış eserlerin sergilendiği Kabil Milli Müzesi’nde, en fazla ‘Kafiristan’daki kafirlerin atalarının heykellerin sergilendiği bölüm dikkatleri çekiyor.
Kuzey Pakistan’daki Afganistan sınırında yaşayan “kafirler” yani gerçek adlarıyla Kalaşlar’ın ilginç bir hikayesi var.
Tevhit inancına girmedikleri için ‘kafirler’ denilen ve Hindikuş dağlarındaki üç vadideki yaşam yerleri de ‘Kafiristan’ diye anılan Kalaşlar’ın, Büyük İskender’in soyundan olduğu söyleniyor ve "İskender’in kayıp soyu" adıyla da anılıyorlar.
İçki, esrar, eşcinselliğin yaygın olması ve kadınların diledikleri zaman eş değiştirmesi nedeniyle, Afganistanlılar tarafından sapkın toplum ilan edilip “kafir” ismi verilen Kalaşlar, günümüzde yaklaşık 3 bin nüfusa sahipler. İlgi çekici ayrıntı ise olan ise halk tarafından Kâfiristan olarak anılan bölge isminin, Afganistan’ı 1880-1901 yılları arasında yöneten Abdurrahman Han tarafından 1895’de ‘Nuristan’ yani Işık Ülkesi olarak değiştirilmiş olması.
Tarihten bu yana yakınlarındaki Müslümanlar köylerle sorunsuz yaşayan Kalaşların büyük bir bölümün zaman içinde Müslüman oldukları belirtiliyor.
Sapkınlıklarla dolu geleneklerine devam eden Kalaşar ise son zamanlarda baharın gelişini kutladıkları, "Josi Mela" adını verdiği festivaldeki eğlenceleriyle uluslar arası medyanın ilgilisini çekmeyi başarmış durumdalar.

Kalaşarlar eski bir boydur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder