23 Aralık 2019 Pazartesi

Hititlerde büyü




Hititlerde  büyüler en genel anlamda “ak büyü” ve “kara büyü” olarak iki başlık altında incelenmiştir. “kara büyü” insanlara zarar verme amacıyla yapılmış, içerisinde kötü niyet barındıran büyülerdir. Mezopotamya’da çoğunlukla kullanıldığı gözlemlenen23 kara büyüye karşı, kanunlar çerçevesinde bazı yasaklamalar getirilmiştir. Bunlar Hammurabi (Ch&2) ve Asur Kanunları’nda (&47) “kötülük için büyü yapanlar kanıtlanınca öldürülecektir.” olarak belirlenmiştir.24



Hitit Kanunlarında kara büyünün tanımı şu şekilde yapılmıştır: “Kişi kültsel temizliğin ardından kalanları yakmak yerine onları başka birinin evine ya da tarlasına koyarsa (§44/b)” ya da “kişi bir yılanı öldürür ve bunu yaparken başka birinin adını söylerse (§170)” kara büyü yapılmış kabul edilir ve bu suçun cezası ölümdür. Yine Hititlerde kral ve ailesine karşı “kara büyü” yapıldığına dair bir örnek olarak, II.Tuthaliya karısı Nikalmati ve oğluna karşı, ablası Ziplantawiya tarafından yaptırılan büyüyü verebiliriz. (KBo15.10; KBo 20.42 I 33-37): “Bu kötü büyülenmiş diller, beyi karısı, çocukları, evi ile çevrelesin”.25 Hitit toplumunda “kara büyü” ne kadar önlenmeye çalışılmışsa da, tamamen ortadan kaldırılamamıştır. Ancak


“ak/olumlu büyü” neredeyse bir kamu görevi haline getirilmiş saray ve eşrafı tarafından da bilhassa kullanılmıştır.
Hastalıklara, kötü cin/iblislere, kötü/kem göze karşı ve kişiler arasındaki uzlaşmazlıkları çözümleme adına yapılan büyülere “ak/olumlu büyü” adı uygun görülmüştür. Bu tür uğursuzluk kaynaklarına, Anadolu’da tarihî devirlerin başlamasına sebep olan, Asur Ticaret Kolonileri Devrine ait tabletlerde de rastlanmıştır.261948 yılı Kültepe kazılarında ulaşılan tabletlerden biri olan (Kt. a/k 611) belgede küçük bir kervanın “kara bir köpeğe” karşı korunması amacıyla hazırlanmış büyü kaydedilmiştir. Metnin ilgili kısmını inceleyelim;

1)da-mu-um da-ma-mu-um 2)kà-al-bu-um 3)ṣa-al-mu-um 4)i-ṭí-li-im ra-bi-iṣ 5)ú-qá-a ELLATtám 6)pá-ri-is-tám…

“1-3) Kan! Kan! Bir kara köpek 4-6) yukarıda pusuya yatmış bekliyor, küçük kervanı…”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder