TUĞRUL KUŞU ( ZÜMRÜDÜ ANKA )

TUĞRUL KUŞU ( ZÜMRÜDÜ ANKA )

Tuğrul Kuşu, İran edebiyatında Zümrüdü Anka olarak da bilinen kuşun karşılığıdır.

Türk Şamanizmi'nde, Tuğrul Kuşu'nun Anka’dan farklı olarak iki tane olduğu değerlendirilmektedir. Tuğrul kuşu ile ilgili olarak kaynaklar, Toğrul/Doğrul-Konrul gibi isimlerle karşımıza çıkmaktadır.

TDK, Tuğrul kelimesi için “Çakırdoğan” karşılığını vermektedir. “Toğrıl” veya “Tuğrul”, Türkçe bir alıcı kuş adıdır.

Çingiz Han çağında, Toğrul kuşu ve onunla ilgili söylentiler, Çingiz Han kültür çevresi”ne mal edilmişti. Yine Reşideddin’den aktardığına göre “Tuğrul Kuşu, çok korkunç bir kuş idi. Anka kuşu gibiydi. Türkler bu kuşa, Kongrıl Kuşu diyorlardı.

Aktaran: B.ÖGEL, Türk Mitolojisi, TDK Yayınları, Ankara, 1995 s.131

TUĞRUL KUŞLARI
Açarsa kanadın karanlık çöker.
Beyliğe alamet Tuğrul Kuşları.
Uçarsa sel olur gökler yarılır.
Bereket oluyor Tuğrul Kuşları.

Bir Deniz var ufkun karanlığında.
Bir Deniz ve Kaf Dağı’nın ardında.
Dünya yıkılsa da bilgi evinde.
İlmini saçıyor Tuğrul Kuşları

Hastaya şifadır bir dokunuşu.
Onda var arama göğün her kuşu.
Yanmadan olur mu onun doğuşu.
Külünden doğuyor Tuğrul Kuşları.

Feleğin Kasrı’na güneş mi değdi?
Nedir bu haykırış neyzen mi geldi?
Esti hazan yeli geldi aşk harı.
Parayla uçmuyor Tuğrul Kuşları.

Kaman der, insandan olunmaz ayrı.
Bezm-i vuslat olup edelim çağrı.
Al yeşil giyinmiş dağlara doğru.
Kanadın çırpıyor Tuğrul Kuşları. Kaman AFŞAROĞLU

Şiir’in açıklaması:

Tuğrul Kuşu Türk Şamanizmi için ne ise, İran Mitolojisinde yer alan Zümrüdü Anka Kuşu da o'dur. Türk İnanç sisteminde Tuğrul Kuşu'nun, Anka’dan farklı olarak iki tane olduğu değerlendirilmektedir.

Bu bağlamda 1.Kıta:Kanadını açtığında Karanlık çökermiş ve gölgesi kimin üzerine düşerse o padişah olurmuş, Masallarımızda anlatılan başa konan “Devlet Kuşu” buradan gelmektedir. Aynı zamanda "Huma" kuşu da denir.

Uçtuğu zaman sel gibi hızlı gider, sel gittiği yerde etkisi ile kayalar sökülür, ağaçlar devrilir, Tuğrul Kuşu da uçunca, gökleri yaracak bir ses çıkarmış ve kanatlarından tohumlar düşermiş, üzerinde uçtuğu yere bereket olurmuş.

2.Kıta:

Yaşadığı yer, ufkun sonundaki Deniz’de bulunan Kaf Dağının ardındaki karanlık diyarmış. Ölümsüz olduğu için 3 defa dünyanın yıkılışına tanıklık etmiş, dünya yıkılsa da, o kimsesiz çocukları alıp getirir ve yaşadığı bilgi evinde onlara ilim öğretirmiş.

3.Kıta:

Tuğrul Kuşu’nun tüyleri hastalara şifa olurmuş, Mantık-al Tayr’a göre 30 tane kuştan oluşuyormuş. Onun yanına giden aslında, onda kendisini görürmüş, kendisinin Tuğrul Kuşu olduğunu; Tuğrul Kuşu’nun da kendisi olduğunu görürmüş.

Tuğrul Kuşu'nun ölümü iki şekilde olur

1. Üzerine yıldırmız düşerse ya da

2. Kendisi öleceğini anlarsa, kendisini yakarmış. Her hâldede de, yanarak küle dönüşür ve sonra kendisini kendi külünden geri yaratırmış.
Kendisini yaratabilmesi için yanması gerektir dedim.

4.Kıta:

Normal şartlarda dünyada olağan dışı şeyler olduğunda, insanların iyiliği için ortaya çıkarmış ve insanlara ve Türk Milletine yardım edermiş.

Feleğin Kasrı, burada dünyanın zenginliği anlamındadır, güneş mi değdi, yani nedir bu dünyanın hâli? Acaba güneşten bir parça mı geldi de her yer ateş içinde kaldı? Nedir bu haykırış? Neyzen, Ney’ini ciğerden gelen hava ile öttürür ve neyden yanık bir feryat çıkar. Nedir bu dünyanın hâli feryat ediyor, neyzen mi var yoksa? Tecahülü Arif.

Hazan, sonbahardır, sonbaharda rüzgâr soğuk eser ve soğuk rüzgâr getirir ama şimdi her taraf yanıyor. Bu yangın aşk harı gibi. Aslında rüzgâr zaman anlamında kullanılmıştır; aşk harı da insanların yaşadığı ateşli hastalıkla, dünyanın yaşadığı salgınla ilgilidir. Tevriye.

Oysa dünyada para ile her şey satın alınabiliyordu, parası olan insanlar nerdeyse beyin nakli dahi yapabiliyordu, dünyanın bir yerlerinde; Afrika’da, Asya’da, Avustralya’da yani adı Kapitalizm ya da Sosyalizm adı ne olursa olsun; ayak bastığı her yerde, o ülkelerin insanları fakir bırakıyordu. Avustralya’da Aborjinler’in tamamı uyuşturucu bağımlısı yapılmış durumda ve kendi bölgelerin dışına çıkmaları yasak gibi.

Doğu Türkistan’da, Kırım'da, Sibirya’da Türkler yurtlarından edilmiş durumda. Afrika’da neredeyse, insanların açlıktan ölmediği bir tane ülke yok. Orta doğu kan içinde.

Bu ülkelerde refah seviyesi olmadığından, zaten insanlar uzun yaşamıyor ya da hastalandıklarında doğru düzgün hastane görmediklerinden, bağışıklık sistemleri hantal değil.

Yaşlı nüfus hep paranın, zenginliklerin, çağdaşlığın(!) olduğu ülkelerde ve o; İtalya, ispanya gibi ülkelerde yaşlı nüfüs çok fazla olduğundan çaresiz kaldılar.

Tuğrul Kuşu(Anka) aslında bu gibi durumlarda ortaya çıkardı. Avrupalılar aslında belki de, parayla onu da çalıştırabileceklerini düşündü, ancak Tuğrul Kuşu (Anka) parayla çalışmıyor.

5.Kıta:

Kaman der ki, insanoğlu “insan”dan ayrı kalır mı? insanlıktan, erdemden uzaklaşmamalıyız; kalmamalıyız ayrı. Bezm-i Vuslat(Bezm=Toplanmak, Vuslat=Kavuşmak) ayrılıklar bitsin, kavuşmalar olsun ve insanlar aynı amaç için, insani değerler etrafında bir araya gelsin ve hep birlikte çağrıda bulunalım. Al yeşil giyinmiş dağlar demek, baharın gelmesi demek; her yer yem yeşil olmuş, dağlar çiçekler açmış yani renga renk giyinmiş gibi olur, böyle dağlara doğru.(Teşhis)

İnsanlar öyle olursa büyük bir enerji ortaya çıkar, Türk Şamanizmi’nden kalma bir ritüel olan, Mevlit töreni, Yağmur Duası Yahut hastalanan bir yakınımızın başında topluca kuran okuma gibi ritüeller; tıpkı Avatar filmindeki kutsal ağacın(Eyva) altında toplanan insanların, birbirlerinin omuzundan tutarak dua etmesi gibi.
Bu filmdeki kutsal ağaç Türk Şamanizmi'ndeki "Dilek Ağacı" dır. Doruk isimli kuş ise "Tuğrul Kuşu"dur. Aslında o filmdeki bir çok figür Türk Şamanizmi'nden alınmıştır. Biz Türklerde de özellikle adak için kesilen kurbanlar; Dilek Ağacı, Ziyaret Ağacı olarak adlandırılan ağaçların altında yapılır.

Ben de küçüklüğümde, kendi ailemle bu tür yerlere gidip çok defa dua etmişimdir. İşte bu noktada her insan, gözle görülmeyen ancak artık bilimin olanakların ölçebildiği bir kuantum enerjisine sahiptir.

Özellikle Kuantum Terapisi yapanlar bunu çok iyi bilirler. Sonuç olarak belki bizim çağrımızla insanlar bir araya gelirse, Tuğrul Kuşları(Anka) da insanlara yardıma gelir, dedim. Alaş