31 Mayıs 2020 Pazar

TÜRK MİTOLOJİSİNİN DERİNLİKLERİNDEKİ BİTMEK BİLMEYEN KORKU: ALKARISI / ALBASTI CADI-CİNİ


Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, oturuyor

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi ve oturan insanlar


TÜRK MİTOLOJİSİNİN DERİNLİKLERİNDEKİ BİTMEK BİLMEYEN KORKU: ALKARISI / ALBASTI CADI-CİNİ
Türk, Anadolu ve Altay halk inancında loğusa dönemindeki kadınlara ve atlara musallat olduğuna inanılan yaratıktır.
Al karısı kısrak ata biner, bindiği atın saçını örer ve onları terletene kadar koşturduğu söylenir.
Efsanenin temeli Şamanizm'e kadar uzanır. İnanışa göre lohusaların ve yeni doğmuş çocukların ciğerleriyle beslenir. Alkarısından korunmak için çeşitli çarelerin olduğuna inanılır. Loğusa kadını yalnız bırakmamak, ışıkları sürekli yakmak, başucuna Kur'an koymak, yüzünü kırmızı örtüyle örtmek bunlardan bazılarıdır.
Alkarısının ilk insandan beri varlığını sürdürdüğü söylenir. Efsaneye göre, Lilith'in Adem'in ilk karısı olduğuna ve onunla aynı anda yaratıldığı için Adem'in eşi olmayı reddettiği için lanetlendiğine inanılır.

Astronomi Arşivi




Astronomi Arşivi
Astronomi, kökenleri, evrimleri, fiziksel ve kimyasal özellikleri ile gök cisimlerini açıklamaya çalışmak üzere gözleyen bilim dalıdır. Astronominin sınırlı ve özel bir alanı olan gök mekaniği ile karıştırılmaması gerekir.

Budizm




Budizm
Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.

28 Mayıs 2020 Perşembe

Astronomi Arşivi




Astronomi Arşivi
Astronomi, kökenleri, evrimleri, fiziksel ve kimyasal özellikleri ile gök cisimlerini açıklamaya çalışmak üzere gözleyen bilim dalıdır. Astronominin sınırlı ve özel bir alanı olan gök mekaniği ile karıştırılmaması gerekir.

26 Mayıs 2020 Salı

Asi meleklerin düşüşü


Fotoğraf açıklaması yok.


Asi meleklerin düşüşü
1700'lerin başında İtalya'da yapılmıştır...Sanatçısı bilinmemektedir...Tek parça fil dişinden oyulmuştur...Eserin yüksekliği 10.75 inch = 27.31 cm, eni de 6.0 inch= 15.24 cm dir...ABD'de Missouri Eyaleti'nde Kansas City'deki The Nelson-Atkins Museum of Art'da sergilenmektedir.

Fal eski Türkçede “ırk” kelimesiyle ifade edilirdi. Divanü Lügati’t- Türk’te ırk kelimesi “falcılık, kahinlik ve bir kimsenin gönlündekini bilmek” olarak geçmektedir.


Fotoğraf açıklaması yok.
                                                 kürek kemiği falı

                    Görüntünün olası içeriği: yiyecek

          kumalak falı



Fal eski Türkçede “ırk” kelimesiyle ifade edilirdi. Divanü Lügati’t- Türk’te ırk kelimesi “falcılık, kahinlik ve bir kimsenin gönlündekini bilmek” olarak geçmektedir. Kıpçak lehçelerinde “teşe’um” ve “tefe’ul” anlamlarına gelen “ırım” kelimesi vardır. Bu da kök bakımından ırk kelimesine bağlıdır. Oğuz destanında ismi geçen bilge ve filozof Irkıl Hocanın adı da kâhin ve falcı anlamını ifade etmekteydi.
Altay Şamanistlerinde kamdan başka, kullandıkları nesnelere göre farklı isimler alan ırımcı dedikleri, falcı adamlar vardı. Bunlar saralı hasta adamlardı. Saraları tuttuğu zaman bunlar gaipten haber verirlermiş. Şamanistler arasında fal anlamına gelen yaygın kelime “tölge” dir. Kırgızlar dahi tölge kelimesini kullanmışlardır. Ayrıca Manas Destanı’nda kahraman Manas’ın arkadaşlarından birinin adı Tölgöçü Kara Tölek’tir. Başka biri de Yağrıncı Kara Badiş’tir. Kırgızca’da fal anlamında “keret” kelimesi de kullanılmaktaydı fakat başka Türk dillerinde kullanıldığı tespit edilememiştir. Falcılar fal bakmak için kullandıkları nesnelere göre isimlendirilirlerdi.

1. KÜREK KEMİĞİ FALI

Kürek kemiği falı en eski Şamanizm kalıntılarından biridir. Hayvanların kürek kemiklerine bakarak geleceği anlatanlara “yağrıncı” denirdi. Kürek kemiği ile fal bakmak eski Yunanlılarda ve Romalılarda da vardı. Anadolu’nun bazı yerlerinde kürek kemiği falı bakıldığı da bilinmektedir. Kırgız ve Kazak halk edebiyatında kürek kemiği motifi çok bulunmaktadır. Destanlarda ve hikayelerde gerek Müslüman kahramanlar ve gerekse Müslüman olmayan alplar hep kürek kemiği falına göre hareket etmekteydiler. Örneğin, Kırgızların Manas Destanı’nda Manas’ın yanında kürek kemiğine bakan bir falcı bulunmakta. Falcı kürek kemiğinde kanlı bir başın yuvarlandığını görüyor. Bunun sefere çıkmak için iyi bir işaret olduğunu söylüyor ve yapılan çarpışmada Manas Kalmuk Hanı Yolay’ı mağlup ederek, öldürmüştür.
Fala şöyle bakılır. Kürek kemiği ile fal açmak isteyen adam bir kürek kemiği bulur. Bu kemiğin kaynatılmamış olması gerekir. Falcı kemiği ateşe kızdırdıktan sonra eline alıp ince tarafından tutar. Kemikte çizgiler, çatlaklar ve noktalar belirmiştir. Türk göçebeleri arasında aşık kemiği ile de fal açmak adeti vardı.

2. KUMALAK FALI

Koyun tezekleriyle fal açanlara “kumalakçı” denilirdi. Kırgız- Kazaklar ve Özbeklerde yaygın fallardandır. Kumalak falına kırk bir taş ya da kırk tane nohut, fasulye ya da kırk bir tane koyun tezeği kullanılarak bakılırdı. Kırgızlar koyun tezeği kullanırlarmış. Fala şöyle bakılır. Kırk bir adet taş ya da başka bir şey gelişi güzel şey üçe ayrılır. Birinci kısma giren taşlar dörder dörder ayrılıp kalan taşlar sağa konulur. Burası sağ omuzdur. İkinci kısma giren taşlar yine böyle ayrılır, kalanları sağ omuzun sol yanına konur ki bu baştır. Geriye kalan taşlar aynı şekilde sol omuza denilene göre konulur. Falcılar bu dokuz yerdeki taşlara yani kumalak sayılarına bakarak fal sahibine geleceğinden bahsederler.
Bunlardan başka Şaman geleneğinde birçok fal bulunmaktadır. Fal baktırmak, insanoğlunun psikolojisine iyi geldiği gibi aynı zamanda diyebiliriz ki tedavisi bulunamayan hastalıklardan da biridir. Her insan geleceğini bilerek hareket etmek ister. Şöyle diyebiliriz ki Şaman kamın kürek kemiği ile baktığı fal ile, günümüzde falcıların iskambil veya kahve telvesi ile baktığı fal arsında hiçbir fark yoktur. Sadece geleceği yorumladıkları madde farklıdır.

KAYNAKLAR

Abdülkadir İnan – Tarihte ve Bugün Şamanizm Materyaller ve Araştırmalar

18 Mayıs 2020 Pazartesi

Şamanizm Arşivi












Şamanizm Arşivi
Şamanizm, varlığı tüm insanların tarihinde Erken Taş Devri'ne ve daha da geriye kadar kanıtlanabilen, inisiyasyon içeren bir vecd ve trans tekniği. Günümüzde yenilenerek tekrar uygulanmaya başlanan şekline ise Neo-Şamanizm denir.

11 Mayıs 2020 Pazartesi

Anadolu folklorunda ölüm




100 soruda ilkellerde din, büyü, sanat, efsane




Sivas ve çevresinde hayatın çeşitli safhalarıyla ilgili bâtıl inançların ve büyüsel işlemlerin etnolojik tetkiki






Hurufi ve Ebced Klasörü



Hurûfilik ya da Hurûf’îyye (Arapça: حُرُوفِيَّة), adını Arapça hurûf (Türkçe “harfler”) kelimesinden alan, kutsal metinlerde harf ve kelimelerin sayısı, sırası ve diziliminin belirli şifreler barındırdığı iddiasıyla bunlardan ve kelime, cümle veya cümlecikleri oluşturan harflerin ebced değerlerinden metnin düz anlamı ile ilgili olmayan, telmih, ima, işaret gibi ikincil anlamlar çıkartan ve bu anlamlar üzerinden yeni anlayış ve kavrayışlara yol açan yaklaşımlara verilen addır.
İslam öncesi tarihte Yahudi kabbalizmi bu yöntemi kullanmıştır. İslam tarihinde hurufilik mezhep olarak İran, Azerbaycan ve Türkiye'de 14. ve 15. yüzyıllarda etkin olan bir inanç akımı ve tarikattır.

10 Mayıs 2020 Pazar

Yunanca eserler Dil bilgisi Grammer Sesli Notlar:


Özel Büro | EĞİTİM TAVSİYESİ : ARAPÇA + TÜRKÇE + İNGİLİZCE + ...

Yunanca eserler: https://yadi.sk/d/OE1Sc4T3jzkrE
Yunanca Sesli Notlar: https://yadi.sk/d/I16Wz9Mgk2EXr
Yunanca Sesi Notlar 2: https://yadi.sk/d/KN-BEJw2jkU2U
Yunanca Dil bilgisi: https://yadi.sk/d/OE1Sc4T3jzkrE
Yunanca Grammer: https://yadi.sk/d/AWPBZS34iJo9b

Tuncer Gülensoy - Manas Destanı



Fotoğraf açıklaması yok.

Manas üzerine ilk araştırmaları yazan ünlü Kazak bilim adamı Çoban Valihanov, Manas Destanını şöyle değerlendirmektedir:
"Manas Destanı, aynı zamana taşınan ve bir insanın, yani Kahraman Manas'ın çevresinde toplanan Kırgız efsanelerinin, masallarının, atasözlerinin bir ansiklopedisidir. Bu, bir bozkır "İlyada"sıdır. Bu son derece büyük epopede Kırgızların yaşamı, gelenekleri, coğrafyası, din ve kültür anlayışı ve uluslar arası ilişkileri yer almıştır."
Manas Destanı yalnıza Kırgızların değil bütün Türk dünyasının da kültürel mirası niteliğindedir. Bütün dünyada bu destanın haklı bir şöhreti vardır.




Tuncer Gülensoy - Manas Destanı

https://yadi.sk/i/GYG9mwDBu4iw9g?fbclid=IwAR2fkUYrNrhcyeYw8xFLVluBNfEkPT14fOaurwDHflx3ojvK_i94vQo_EFE

Roza Agizza - Antik Yunan'da Mitoloji (Masallar ve Söylenceler)



Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'ANTİK YUNAN'DA MİTOLOJİ Masallar ve Söylenceler ROZA AGIZZA VE SANAT YAYINLARI YAYINLA'

Yeniden düzenlendi, boyutu düşürüldü, kitap içindeki resimlerde kalan kimi siyah lekeler, taramayı yapan kişinin scan tailor'da resmin çevçevesini belirtmemesinden kaynaklanmıştır ve yine önceki dosyada 300'lü sayfalarda çok az da olsa birkaç sayfa kenarları kırpılırken kimi kelime başlarında kaybolmalar olmuştur ancak metin içinden bu yerler çıkarılabilmektedir ve okumayı, takibi bozmayacak kadar az altı çizili birkaç sayfa bulunmaktadır. Tarama oldukça iyi durumdadır ancak daha iyi bir taramayı da -özellikle resimelerin bire birliği için- hak etmektedir.


"İnsan soyunun tüm kötülüklerle tüm erdemlerini birlikte içeren, sonsuzdan gelip sonsuza giden betimlemesini, bir uzmanın kaleminden, olanca aşağılık ve yüceliğiyle okuyoruz." - Panorama
"Bu kitapta kişiler karşımıza sahnedeki oyuncular gibi çıkıyor, yaşadıklarını, tıpkı onlar gibi, canlı bir biçimde dile getiriyorlar." La Republica

Antik Yunan kendisini, anlaşılabilir öykülerle yani insanlara kendilerini çevreleyen belirsizlikler ve ürkülerin egemenliğini sunabilecek öykülerle dile getiren, insandan uzak ve onun durumu üzerinde acımasız egemenlik kurmuş olan bir yaratıcılığın mitoslar topluluğu olmuştur. Bu mitoloji hâlâ, bizim şu tek dişi kalmış sanayi sonrası uygarlığımız tipinde ortaya çıkan yaşam konumlarına koşut bir referans olmayı sürdürmektedir.



Roza Agizza - Antik Yunan'da Mitoloji (Masallar ve Söylenceler)
https://yadi.sk/i/CY3Sxyk4DdaHkw?fbclid=IwAR1VzHyme0t8xdz4z7gcWsruBNHA4lyvw63qypInXrTgdTrf9rgWNIADORY

3 Mayıs 2020 Pazar

Thoth: İblis Tanrısı - Yazma ve Bilgeliğin Tanrısı Mısır tanrıları - Eski Mısır tanrıları

Fotoğraf açıklaması yok.

Thoth: İblis Tanrısı - Yazma ve Bilgeliğin Tanrısı
Mısır tanrıları - Eski Mısır tanrıları

Kredi bilgileri: Vladimiraz / Dreamstime.com(resim bilgisi)
Predynastic Dönemi'nden Greko-Romen zamanlarına kadar ibadet edilen eski Mısır tanrılarından bir diğeri, Thoth , yazı, büyü, bilgelik ve ayın önemli bir tanrısıydı. Ayrıca sık sık 'Ma'at'ın Efendisi' unvanıyla sembolize edilen denge ve denge ilkeleriyle yakından ilişkiliydi ve bu nedenle Thoth , tanrıça Maat'ın kocası , gerçeğin tanrısı, adalet olarak tasvir edildi. ve kozmik düzen.
Oldukça ilginç bir şekilde, Thoth'un Mısır mitolojisinde birçok kökeni hikayesi vardı, daha eski loca Thoth'un Ra'nın dudağından nasıl doğduğunu veya `` kendi kendine doğduğunu '' söyledi. oluşturma. Daha sonraki köken mitleri Thoth'u Osiris destanının karakterlerinden biri olarak kurdu , burada Set yanlışlıkla Horus'un tohumunu yuttuğunda tanrı garip bir şekilde doğdu . Her halükarda, büyük Mısır denge tanrılarından biri olarak verilen Thoth , destansı savaşlarında Horus ve Set taraflarına eşit derecede iyileşti ve yardım etti.
Fiziksel özelliklerine gelince, Thoth genellikle ibis başı olan bir adam veya bazen oturmuş bir babun ( A'an yönüyle) olarak tasvir edildi . Akademik nitelikleri göz önüne alındığında, Thoth yaygın olarak yazarların, astronomların, rahiplerin ve bazı yöneticilerin (Tanrı'nın Doğuşu 'anlamına gelen Thutmose'un) tanrısı olarak algılanıyordu. Ayrıca alfabe, matematik, anket, geometri ve hatta botanik mucidi olarak kabul edildi.
Çeviri programı ile çevrilmiştir.

Raganda, leyakların iblis / dev kraliçesi. Endonezya


Fotoğraf açıklaması yok.

Çift Figürlü Tek Heykel:



Görüntünün olası içeriği: 2 kişi, ayakta duran insanlar ve iç mekan

Çift Figürlü Tek Heykel:
Hindistan’da bir müzenin ikinci katında gizli kalmış, büyüleyici bir ahşap heykel: Bir adam küstahça göğsünü kabartmış odaya bakıyor, arkasındaki aynada ise başını hafifçe eğmiş mütevazı bir kadın yansıması görülüyor. Bu inanılmaz heykel, yekpare bir ahşabın iki tarafında farklı figürler barındırıyor. Heykelin teatralliği, arkasına bir ayna konduğunda tamamen ortaya çıkıyor ve erkek figürün arkasında bir kadın figürü görünüyor. Kadın, erkek figüre bakmaya cesaret edemiyor ve yere bakıyor.
Bu iki zıt karekterlerin ismi Mefistofeles ve Margaretta. İki taraflı heykelin, bu büyüleyici ikilinin Goethe’nin ikonik kitabı Faust’un karakterleridir.
1808 yılında yayınlanan Faust, iyi ve kötünün klasik bir savaşıdır. Geniş bıyığı ve şeytani sırıtışıyla heykeldeki erkek figür açıkça Mefistofeles’tir (daha yaygın olarak şeytan diye bilinir). Kanı üzerine bir anlaşma yapan Faust bu anlaşmayı aslında şeytanla yapmıştır. Margaretta olarak da bilinen Gretchen’e aşık olduğunda ise bu anlaşma cinayet ve ebedi lanetlenme gibi çok vahim şeylerle sonuçlanacaktır. Kişisel isteklerini tatmin etmek için şeytanı takip eden Faust’un hatasını çok geç fark etmesi klasik bir trajedi konusudur.
Goethe’den çok daha eskilere dayanan Faust efsanesi daha sonra birçok roman, şiir, oyun, beste ve sanat eserine konu olmuştur. Hindistan Haydarabad’daki Salar Jung Müzesi’nde yer alan bu özel heykel, sanatçının hikâyeyi etkili ve adeta yaşatarak aktarabilme yeteneği açısından büyüleyicidir.
19. yüzyılda adı bilinmeyen bir Fransız sanatçı tarafından bir Çınar kütüğünden ortaya konmuş bu eserdeki
iki figür, Faust’ta da işlendiği gibi insanlığın iki kutuplu doğasının bir sentezidir. Bir tarafta sadece muzır gözleriyle bile korku yaratan kötü Mefistofeles var. Diğer tarafta ise şeytana bakmayı reddeden Gretchen. Gretchen kötülükten ve şeytandan uzaklaşırken Faust mutluluğu bulmak ve sonsuz bilgiyi elde etmek için adeta şeytanın kollarına atılıyor.
Bu çift taraflı muazzam heykel, bir parça tahta ile Faust’u yeniden anlatıyor. Bir yüzünde olanca kibriyle dikilen bir adam, öbür yüzünde ise başını hafifçe eğmiş mütevazı bir kadın.

Antik Mısır Papirüsünde Erotik Bağlama Büyüsü Çıktı





Antik Mısır Papirüsünde Erotik Bağlama Büyüsü Çıktı

Deşifre edilen 1.800 yıllık Mısır papirüsü, Taromeway adlı kadının bir adama “erotik bağlama büyüsü” yaptığını ortaya koydu.


Kephalas, büyümüş bir penis ve testisler ile çıplak olarak tasvir edilmiş. Anubis’in çektiği okun, Kephalas’ı Taromeway adlı bir kadın için şehvetlendirmesi gerekiyordu. C: University of Michigan

1.800 yıllık bir Antik Mısır papirüsünü deşifre eden araştırmacılar, Taromeway adındaki bir kadının, Kephalas adındaki bir adamı etkilemek için “erotik bağlama büyüsü” yaptığını ortaya çıkardı.
Papirüsün üzerinde bir çizimde, Mısır’ın çakal başlı tanrısı Anubis, çıplak tasvir edilen Kephalas’a bir ok atarken tasvir edilmiş. Anubis’in attığı ok, Kephalas adlı erkeğin Taromeway’e karşı şehvetini alevlendirmek için tasarlanmış.
Antik Mısır yazı dili Demotik ile yazılan büyüde, bir hayalet (“nekropol insanının asil ruhu”), Kephalas’ı bulması ve Kephalas, erkek organlarıyla onun dişi organlarını kovalarken şehvet dolu bir arzu içinde Taromeway’i arayana kadar, öğlen, akşam ve her zaman ona endişe vermesi için çağrılıyor.
Oldukça uçuk imalar bulunan büyüde, Kephalas’ın, dünya’da istediği başka hiçbir kadın yokken ve Taromeway’in peşinden çılgınca koşarken, ufukta asla kaybolmayan bir takımyıldız olan Büyük Ayı’nın diğer tarafına geçmesi isteniyor.
“Erotik bağlama büyüleri” olarak adlandırılan diğer büyüler, Antik Mısır’dan zaten biliniyordu, ancak bunlar daha çok kadın arayan erkekler tarafından kullanılmaktaydı.


Araştırmacıların “erotik bağlayıcı büyü” dediği 1.800 yıllık papirüsün bir parçası. C: University of Michigan

Bu insanlar kimdi?
Taromeway’in neden Kephalas’ı bu kadar çok istediği veya onu gerçekten elde edip edemediği bilinmiyor.
Araştırmacılar Taromeway’in büyüyü yazdırmak için muhtemelen bir rahip gibi bir uzmana ödeme yaptığını söylüyor.
Taromeway ve Kephalas’ın farklı etnik gruplardan olması mümkün. Taromeway kesinlikle Mısırlı iken, Kephalas ve annesinin Yunanca isimleri var.
Bu büyü yazıldığı sırada Antik Mısır, Roma kontrolü altındaydı; Bu süre zarfında Mısırlılar Yunan isimlerine adapte oldular, ancak Taromeway’in Kephalas’a karşı olan cinsel düşkünlüğü etnik sınırlara takılmış olabilir.
Büyü yazıldığında, papirüs muhtemelen bir mezara yerleştirilmiş olmalıydı ve büyüde çağrılan “hayalet” oraya gömülen kişinin ruhu olacaktı.
Daha önce tercüme edilmemiş olan papirüs, şimdi Michigan Üniversitesi’nin koleksiyonunda yer alıyor. Önceki araştırmaya göre, papirüsün hangi siteden olduğu konusunda net olmayan bilgiler var, ancak onunla birlikte edinilen diğer papirüslerin çoğu, Mısır’ın Fayyum bölgesindendi.


Makale: Ritner, R. K., & Scalf, F. (2019). Anubis, archer figures and demotic magic. Göttinger Miszellen: Beiträge zur ägyptologischen Diskussion, (259), 185-212.

2 Mayıs 2020 Cumartesi

Robert N. Bellah - İnsan Evriminde Din (Eski Taş Çağından Eksen Çağına)


Görüntünün olası içeriği: yazı

Çağımızın en önemli düşünürlerinden biri olan Robert Bellah, din sosyolojisini temel aldığı bu eserinde önümüze; tarih, felsefe, antropoloji ve biyoloji gibi bilim dallarını disiplinlerarası bir yöntem ve muazzam bir entelektüel çabayla harmanlayarak yarattığı büyük bir çalışma sunuyor. Yazar evrimin, bazı görüşlerin tersine bir hayli karmaşık olduğunu, evrim süreci içinde anlam ve amacın yeri olduğunu hatta bunların da süreç içinde evrildiklerini dile getirirken, yeteneklerdeki evrimin önemine dikkat çekmektedir. Dinin karmaşık bir görüngü (fenomen) olduğunu ve tanımlanmasının kolay olmadığını öne süren Bellah dini, insanlar tarafından benimsenip, kullanıldığında genel bir varoluş düzeni açısından anlamı olan, güçlü, yaşam tarzı, davranışlar vb. ile herşeyin içine işleyen kalıcı ruh halleri ve güdülerin toplamı olarak tanımlamaktadır. Bu kapsamlı eserinde, dinin toplumsal işlevinin ancak dilin ortaya çıkmasıyla birlikte olanaklı hale geldiğini savunan yazar, evrimin bir bütün olarak anlamının bizi çok geniş sorunlara götürdüğünü ve bunların da kaçınılmaz olarak dinle örtüşen nihai anlamlara ulaştığını ifade etmektedir.

Bu, geniş kapsamlı bir akademik bilgiye dayanan muazzam bir eserdir. Sadece bir dizi bağımsız çalışmayı içermez, aynı zamanda tutarlı ve güçlü teorik altyapısıyla bilgilendirir. Daha önce örneği bulunmayan bu çalışmaya elbette, karşı görüşler de olacaktır. Ancak bu tartışma için büyük bir adım olup, bu karşıt görüştekiler için de geçerlidir. Bunun yanısıra, dinin dünü ve bugünü üzerine ileride yapılacak çalışmalar için diğer bilim insanları fikirlerini bu eser üzerinden kurgulayacaklardır.

- Charles Taylor -

Bu harika kitap, nefes kesici bir tasarının peşinde, geniş bir ölçüde biyoloji, antropoloji ve tarih literatürünü özümsemiş, zengin bir akademik dünyası olan bir sosyal kuramcının entelektüel hasatının bir ürünüdür. Robert Bellah ilk olarak doğal evrim içinde ritüel ve mitlerin köklerini arar ve Eksen Çağı’na kadar olan toplumsal evrimi takip eder. İkinci bölümde ise, Yunan felsefesi de dahil olmak üzere, hayatta kalmış bir avuç dünya dininin eşsiz bir karşılaştırmasını yapar. Bu alanda bu derece iddialı ve kapsamlı başka bir çalışma bilmiyorum.

- Jürgen Habermas -

Bu eser, [yaşayan] en büyük din sosyoloğunun opus magnumudur. Max Weber’den beri din tarihinin ilk safhaları üzerine hiç kimse böylesine engin ve sistematik bir karşılaştırma ortaya koymamıştı. Robert Bellah disiplinlerarası din çalışması ve küresel dinlerarası diyalog için yeni perspektifler açmıştır.

- Hans Joas, The University of Chicago -




Robert N. Bellah - İnsan Evriminde Din (Eski Taş Çağından Eksen Çağına)

https://yadi.sk/i/2p7esYJ0ADdVMg?fbclid=IwAR3o_xJBluGbw1mOJPG9gPaDaqdoJSu5GvN-9zQweH0N4t_VELB_tKAkqro

Doğan Ergun - Sosyoloji ve Tarih


Sosyoloji ve Tarih Doğan Ergun


Doğan Ergun - Sosyoloji ve Tarih 

https://yadi.sk/i/6qHi-osOOZ9YEQ?fbclid=IwAR1fLV1BnS_fL520tBN1Qk1JyA5k9IXm7rFJ1qj0cSWgRw6uqXRWb3EQFQ0

John Rawls - Halkların Yasası (ve Kamusal Akıl Düşüncesinin Yeniden Ele Alınması)



Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi ve yazı


Yirminci yüzyılın en önemli siyaset felsefecilerinden biri sayılanJohn Rawls bu eserinde adil bir dünya düzeninin temel ilkelerinin neler olabileceği sorusunu ele almakta. Yazarın 1971 yılında yayımlanan Bir Adalet Kuramıadlı kitabı siyaset felsefesi tartışmalarında büyük yankı uyandırmış ve liberal düşünce geleneğinde eşitlikçi bir çığır açmıştı. Elinizdeki çalışmadaRawis bu yaklaşımını ulus devlet sınırlarından çıkartarak,uluslararası ilişkiler alanına taşıyor.

Halkların yasası'nda,farklı toplumların barış içinde bir arada yaşayabilmelerine olanak sağlayacak kalıcı, istikrar ve adalet içeren bir dünya düzeni,düşünürün deyişiyle 'gerçekçi bir ütopya' kurgulanıyor. Bu önerisiyle Rawis,yerküreye damgasını vuran şiddet,yoksulluk ve eşitsizlik gibi sorunların çözümüneönemli bir düşünsel katkıda bulunmaktadır.

Ayrıca, yazar ‘Kamusal Akıl Düşüncesinin Yeniden Ele Alınması’ adlı makalesiyle de farklı ahlakî, dinî, ideolojik görüşleri benimseyen vatandaşların aralarındaki ilişkilerin anayasal demokratik bir sistem içerisinde nasıl düzenlenmesi gerektiği sorusunu ele alıyor. Ülkemizdeki siyaset tartışmalarının da ana eksenlerinden birini oluşturan bu konuda Rawls’un açtığı kuramsal ufuk bu tartışmalara yeni bir boyut getirecek nitelikte.

John Rawls - Halkların Yasası (ve Kamusal Akıl Düşüncesinin Yeniden Ele Alınması)

https://yadi.sk/i/oNfMxJxKxRHhfg?fbclid=IwAR298sSCMD7iBQdvwTafwBzzDlsN7yvC8yK3qYsr6_72JzNCdzTVJN0Q6wc

Mark Mazower - Karanlık Kıta (Avrupa'nın 20. Yüzyılı)


Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi


Mark Mazower, Karanlık Kıta adlı kitabında 20. Yüzyıl Avrupası'nın tarihini anlatırken, farklı ve alışılmışın dışında yorumlar getirerek; yüzyıla egemen olmuş ideolojilerin pek de öyle tarihi yönlendirerek değil daha çok düşünce ve inançların ve de siyasal eylemlerin araçları olarak önem taşıdıklarını ve bu ideolojilerin yaratmış oldukları sistemlerin çöküşünü ''bir yanılsamanın sonu'' biçiminde değerlendirmemek gerektiğini öne sürmektedir. Mazower'e göre böyle bir cenaze söylemi hiçbir zaman tarihsel bir çözümlemenin doğru yorumlarını içermez. Çünkü toplumsal olayların sonuçlarıyla birlikte kendini gösteren travmaların sebepleri, örneğin sadece Hitler ve Stalin gibi kişilerin ruh halleriyle açıklanamaz.

Mazower, geçen yüzyılın tarihinin altında yatanın değerler çatışması olduğunu savunurken, bunun insanları eyleme iten, kurumları biçimlendiren, devletin politikalarına yön veren sistemler oluşturduğunu açıklar. Siyasetin yalnızca iktisada indirgenemeyeceğini, bu değerlerin ortaya çıkardığı sistemlerle düşünceler arasındaki farklılıkların da dikkate alınmasını ve her şeyin basit bir sınıf çıkarlarının göstergesi olarak görülmemesi gerektiğini vurgularken, faşizmin yalnızca basit bir açıklama şeklinde kapitalizmin başka bir çeşidi olmadığını anlatır.

Mark Mazower bu kitabında Avrupa'nın 20. Yüzyılı'na böyle bir yorumla değerlendirirken; eski imparatorlukların tasfiyesinden Hitler Almanyası'na, Stalin'in Sovyetlerinden, savaş sonu demokrasilerine, kapitalizmin krizine, refah devletlerine, solun gerilemesine, komünizmin çöküşüyle Avrupa'nın yeniden şekillenmesine kadar dolanan geniş bir çerçeve içinde geride bıkartığımız yüzyılı, bu büyük olaylar silsilesini tarihteki yerini oturtarak, son noktayı koymaktadır.

Mark Mazower - Karanlık Kıta (Avrupa'nın 20. Yüzyılı)

https://yadi.sk/i/uGJdwA5aeZFv-Q?fbclid=IwAR1jAGdvi4dU6YqCHsUm4O8RoyDLAbhanqxkdiEo07Wp1buiEnjYT6rFsVk

Mysore Hiriyanna - Hint Felsefesi Tarihi



Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi ve yazı


Mysore Hiriyanna'nın üniversitede verdiği derslere dayanan Hint Felsefesi Tarihi, öğrencilerin yanı sıra genel anlamda Hint felsefesi hakkında bilgi sahibi olmak isteyen herkese hitap eden bir kitap. Hint felsefesini, Vedalar Dönemi, Erken Vedalar Sonrası Dönemi ve Sistemler Çağı olarak üçe ayrılan kitap, bu bölümleri detaylı olarak ele alan yazar, doktrinlerin tarihsel özetleriyle birlikte, doktrinlerin bilgi teorisini, ontolojisini ve uygulamalı örneklerini de veriyor. Batı merkezli olmayan ve çoğunlukla esas kaynaklar hakkındaki bağımsız çalışmalar dayanan kitap, ülkemizde bu alandaki sayılı eser arasında önemli bir yer tutacaktır.

Mysore Hiriyanna - Hint Felsefesi Tarihi

https://yadi.sk/i/Z_W6B2_A3YqKlQ?fbclid=IwAR2exj73hcL-3O5_hh-AKvpIpMvbhJRphq8veS6-dTdTVj4dzqZ_gAEVPv4